SEYMENLERİN VE BOZKIRIN NEFESİ METİN ÖGE
Şimdiye değin hep bağlama ustalarımızdan söz ettik. Ancak bozkırın bir de davul zurna ustaları var. İlk akla gelen isim ise Seymen Alaylarımızın olmazsa olmazı Alay zurnacımız, Orta Anadolu zurnasının efsane ismi Keskinli METİN ÖGE...
Neşet Abdal bozkırın tezenesiyse, Metin Abdal da kuşkusuz "Bozkırın Nefesi"dir.
Orta Anadolu zurnasını, bozlakları, ağırlama halaylarını, sinsini ve tabi ki Seymen zeybeklerini Metin Öğe kadar icra edebilen yeni bir ismimiz ne yazık ki yok. Keşke olsaydı derin bir oh çekerdik. Allah gecinden versin kalkıp göç eylediginde Seymen Alaylarımız nefessiz kalacak.
Mutlaka yeni isimler yetiştirmemiz gerekiyor. Zira Seymen Alayı davulcuları binlerce yıllık geleneği temsil ederler ve geleneğin otantik çizgide sürekliliği için büyük öneme sahiptirler. Uzak ve Orta Asyalardan Horasan bölgesine taşıdığımız Şaman kam geleneklerinin, oradan da Anadolu'ya Balkanlara taşıdığımız "abdal-derviş" geleneklerinin yaşayan temsilcileridir onlar...
Davulun ve tabi ki tamamlayanı zurnanın Türklerde sembolik anlamı büyüktür zira en az "tuğ-sancak" kadar devleti temsil eder. Bunun kaynağında ise kuvvetle muhtemeldir ki şamanların hem ruhanî aynı zamanda da toplum önderi ve siyasi lider olmalarının etkisi vardır (Araştırılmaya muhtaç).
Davulsuz ne bir Alay, ne bir devlet dirlik düzen, ne de han hatun olur. Davul, birliğin ve dirliğin namusu, onurudur ve en yüksek derecede korunmayı gerektirir.
Osmanlı İmparatorluğu'nun gerileme evrelerine eşlik eden zihni çöküş dönemlerinde ham softalar milli çalgımız bağlamaya "şeytan işi" yaftasıyla dillerini uzatabilmişler ve ne yazık ki halkımızı uzun dönemler boyunca bağlamadan soğutmuşlardır.
Ne var ki aynı saygısızlığı yine bir enstrüman olmasına rağmen davula karşı göstermeye cesaret edememişlerdir. Kimsenin de haddine değildir zira davul tarihimizin derinliklerinde, köklerimizde, sosyal genlerimizde devlet, birlik, dirlik ve düzen demektir.
Ağırlıklı olarak bir davul orkestrası olan Mehteran dünyadaki ilk ordu bandosu olarak bilinir. Ancak yeniçerilerdeki mehteranın ilham aldığı ataları olduğunu belirtmemiz gerekir. Seymenlerin, Ahilerin, Yarenlerin genel olarak Anadolu Eskiçerilerinin çift zurnalı çok davullu Seymen-Ahi-Yigit-Feta Alayları geleneği Osmanlı Devleti'nin ve Yeniçeri Teşkilatının kuruluşunda büyük rol oynayan Ahi Bektaşi önderleri kanalıyla yeniçeri teşkilatına geçmiştir. Anadolu'daki örneklerinin de öncüllerini doğal olarak göçle beraber kurum ve değerlerini taşıdığımız Asya topraklarında aramak gerekir.
Sözü fazla uzatmadan sahibine, Bozkırın Nefesine bırakalım. Anadolu beyefendiliğinin, alçakgönüllülüğünün, garipliğinin, abdallığının en saf ve en son temsilcilerinden Dernek Emektarımız Metin Öge'ye...
Kayıt biraz iptidaî olsa da ve eşlik edenlerle uyum problemi yaşansa da ilerleyen yaşına rağmen Metin Öge'nin farkı hemen belli olmaktadır.
Keyifli izlemeler diliyorum...
Dr.Metin ÖZASLAN