Tablolarındaki Temalarıyla Ressamlar 9
MAZİYİ NASIL TAŞLARA ÇİZMİŞSE DENİZLER
Maziyi nasıl taşlara çizmişse denizler
Aşkın ebedi tarihidir yüzdeki izler
Yıllar bile dünden bize bir hatıra gizler
Aşkın ebedi tarihidir yüzdeki izler.
Bir Nihal Erkutun bestesi. Rast makamında. Güftesi Muvakkar Ekrem Talu’ya ait.
Ressamlarımızla ilgili bir yazı dizisinde dokuzuncu bölüm.
Sanat müziğiyle başladık bu kez.
Çünkü bugünkü konuğumuz Asım Yücesoy.
Bu şarkı, Yücesoy’un adını internete yazdığınızda çıkan ilk video.
Çok yönlü sanatçı. Harika resimleri var yaptığı, harika şarkıları var, seslendirdiği…
Dün Turan Erol.
Bugün Asım Yücesoy.
Yaşı 90’ı görmüş sanatçılarımız onlar.
Aralıksız yazmak istedim…
Yücesoy, son zamanlarda Bağlıca’daki İlgievi Huzurevi’nde.
Ebedi aşkı Perihan Hanım ile.
Sevgili Kürşad Yılmaz. Ressam. Öylesi vefalı ki, sosyal medyada kaybettiklerini andığından, sokaktaki köpekleri beslediğinden başına gelmemiş kalmayanlardan.
Coronaya kadar sıkça gitti Yücesoy Çifti’ni ziyarete. Eminim yine gidecek. Ondan aldım numarasını.
Aradım.
Halini, keyfini sordum. Aradığım için memnuniyeti belirtti ve
“Malum zor günler” dedi.
“ama geçecek bugünler.” diye eklemeyi ihmal etmedi.
Geçsin bugünler, hemen buluşma kararı aldık.
Tüm dostlara selam söyledi.
Asım Yücesoy
Teması, tamamen zihninde yarattığı manzara ve portreler.
Model kullanmıyor.
Bugünün resim anlayışında renkliliğin hâkim olduğunu söyler ve resimlerde meydana gelen bu renkliliğin resmin konusunu görmeye engel olduğunu dile getirir.
“Ben bugünün resimlerine baktığımda renklerden konuyu anlayamıyorum. Bana göre resim bu kadar renkli olmamalı.” diyor.
Resimlerinde çok renk bulundurmaz ve kasvetli bir hava yaratır. Resim onun için bir zihinsel temadır.
(Bilgiler için Sevgili Kürşad Yılmaz’a teşekkürlerimle)
Ses sanatçısı…
TRT’ye ses sanatçısı olarak girmiş.
TRT… Sanata büyük katkıları olan ve önüne gelenin giremediğini düşününce Yücesoy’un ses sanatçılığının tescilli olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Yazın adını internete.
Bu yazının açılışındaki şarkıyı onun sesinden dinleyin.
Mest olun!
Grafiker…
Türkiye’yi tanıtmış. Birinci olmuş. Yine tescillenmiş yani!
Almanya’ya gitmiş.
Tam dönecek, orada bir sınava girmiş.
Onu da kazanmış.
Yüksek resim eğitimi almış.
Ressam…
İster inanın ister inanmayın ama ressamlığı da tescilli. Kaç Türk ressamına nasip olmuştur bilmem ama Yücesoy’un ressamlığı Picasso’dan tescilli.
Picasso, Yücesoy’u Paris’teki evine (şatosuna aslında1) davet etmiş.
Ağırlamış.
Sanatla dolu günler yaşamışlar.
Picasso müzesini gezdirmiş bir gün. Yücesoy, açık sözlü, ilk yaptığı resimleri beğenmediğini söyleyivermiş. Picasso;
“Eğer başlangıçta böyle kötü resimler yapmasaydım, bugün Picasso olmazdım.’ diye yanıtlamış.
Bu sözü hayatının dersi kabul etmiş…
Son görüşmemizde üzerinde çalıştığı tablosuyla bir pozunu istemiştim, kırmadı.
İşte o buluşmada belgelediğim harika tablolarından bir kaçı.
Yazıyı onlarla noktalıyorum…
Dr. Necati YALÇIN